“BAĞLANMA…”

Yapılan çalışmalar sonucu oluşturulan bağlanma kuramı ilkelerinden biri, temel bakım veren kişi ile kurulan bağlanma ilişkisinin yaşam boyu devam ettiği ve bu bağlanmanın yetişkinlik döneminde de önemli bir yere sahip olduğudur. Temel bakım verenle kurulan bağlanmanın yetişkin döneminde ne gibi bağlanma modellerini oluşturduğuna bakalım.

Bağlanma biçimleri üzerine yapılan araştırmaya göre yetişkin yaşamında karşılığı olan özellikle yakın ilişkiler bağlamındaki romantik ilişkilerde bağlanma; güvenli, saplantılı, kayıtsız ve korkulu bağlanma biçimleri olmak üzere dört boyut tanımlamışlardır.

▪️ Güvenli bağlanma biçimine sahip yetişkinler kendine güvenen, kendisine değer veren, seven, benlik saygıları yüksek, sosyal açıdan girişken, yakın ilişkiler kurmaktan rahatsızlık duymayan bireylerdir.

▪️ Saplantılı bağlanan yetişkinler, kendilerini değersiz düşünürken çevresindeki kişilerin daha değerli olduklarını düşünmektedirler. Bundan dolayı karşı tarafın sürekli onayını ve kabulünü kazanmaya çalışırlar ve ilişkileriyle aşırı meşgul olurlar. Bu insanlar diğer kişilerle yakın ilişki (yapışkan tarzda) içerisinde olmak istedikleri için karşı tarafı kendilerinden uzaklaştırabilmektedirler.

▪️ Korkulu bağlanan kişiler, kendini değersiz gördüğü gibi, diğerlerini de olumsuz değerlendirir. Kendisinin sevilmeye layık olmadığını düşünen, başkaları tarafından reddedilmekten ve terk edilmekten korkan kişilerdir. Bu nedenle korkulu bağlanan bireyler yakın ilişkiler kurmaktan kaçınırlar ya da ilişkilerinde oldukça fazla sorun yaşarlar.

▪️ Kayıtsız bağlanan yetişkinlerde kendiliklerini değerli ve sevilebilir olarak değerlendirmenin yanı sıra, diğerlerine karşı olumsuz değerlendirmelere sahiptirler. Kayıtsız bağlanma biçimine sahip bireyler hayal kırıklığına uğramamak ve reddedilmemek için yakın ilişkilerden kaçınmakta, böylece bağımsız ve güçlü olmaya çalışarak olumlu benlik algılarını devam ettirmek istemektedirler.